ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI
- Revşan Çiftçi
- 27 Mar 2024
- 4 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 27 May 2024

ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI NEDİR?
Hukukumuzda evliliğin sona ermesini sağlayan boşanma davası ikiye ayrılmaktadır. Bunlar; çekişmeli boşanma davası ve anlaşmalı boşanma davasıdır. Eşlerin boşanma ve feri’lerinde anlaşamaması halinde açılan boşanma davası çekişmeli iken; tarafların boşanma ve aralarında yapmış oldukları protokolde yer alan hususlarda mutabık olması halinde açılan boşanma davası anlaşmalıdır.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASI ŞARTLARI
TMK M.166/3’e göre;
“Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.”
Kanunda yapılan düzenlemeye göre anlaşmalı boşanma davasının şartlarını sıralamak gerekirse;
Evlilik birliği en az bir yıl boyunca sürmüş olması gerekir. Bir yıldan az sürmüş olan evliliklerde anlaşmalı boşanma davası açılamayacaktır. Ancak bir yıldan az sürmüş olan evliliklerin sona ermesi için öncelikle çekişmeli boşanma davası açılıp ardından tarafların her ikisinin de boşanmak istediklerini mahkemeye bildirmeleri halinde açılan çekişmeli boşanma davası anlaşmalı boşanma davasına dönüşür. Böylelikle bir yıldan kısa sürmüş evlilikler anlaşmalı olarak sona erecektir.
Eşler mahkemeye birlikte başvurmalı veya bir eşin davasını diğer eş kabul etmelidir. Her iki eşin de boşanma konusunda anlaşmış olmaları halinde taraflar doğrudan Aile mahkemesine başvurarak anlaşmalı boşanma talebinde bulunabilirler. Tarafların birlikte başvurmamaları halinde eşlerden birinin anlaşmalı olarak boşanma talebiyle mahkemeye başvurması ve diğer eşin de anlaşmalı boşanmayı ve anlaşmalı boşanma protokolünü kabul ettiğini beyan etmesi gerekmektedir.
Eşlerin hâkim huzurunda boşanma iradelerini açık bir şekilde belirtmeleri gerekir. Anlaşmalı olarak boşanmak isteyen taraflar verilen duruşma gün ve saatinde duruşma salonunda olur. Açılan duruşma sırasında hâkim, taraflara ayrı ayrı anlaşmalı boşanma ve boşanma protokolünde mutabık olup olmadıkları sorar. Her iki eş de anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan hususları ve boşanmayı kabul ettiklerini mahkeme huzurunda beyan eder. Taraflardan herhangi birisinin, boşanmayı kabul etmemesi veya boşanma protokolünde yer alan hususlardan birini dahi kabul etmemesi halinde anlaşmalı olarak açılan boşanma davası çekişmeli boşanma davasına dönüşür. Açılan davaya çekişmeli boşanma davası olarak devam edilir.
Hâkimin anlaşmalı boşanma protokolünü uygun bulması gerekir. Eşlerin birlikte veya yalnızca bir eşin açmış olduğu anlaşmalı boşanma davasında, boşanma ve feri’lerine ilişkin iradelerini belirten anlaşmalı boşanma protokolünü mahkemeye sunmuş olmaları gerekir. Tarafların mahkemeye sunmuş oldukları protokolde hâkimin müdahale edebileceği hususlar çocuğun velayeti ve çocukla kişisel ilişkinin tesisine ilişkindir. Zira velayet ve çocukla kişisel ilişki kurulması kamu düzenini ilgilendirdiğinden hâkim bu konularda alınan kararı re’sen inceleyip hukuka aykırı bir durumun varlığına ilişkin bir kanıya varması halinde doğrudan müdahale edebilecektir.
Anlaşmalı boşanma davalarında taraflar somut bir nedene dayanmak ve bunu ispatlamak zorunda değillerdir. Tarafların karşılıklı olarak boşanma iradelerini herhangi bir şart olmadan mahkemeye sunması halinde mahkeme boşanma kararını vermek zorundadır. Böylelikle taraflarda arasında evlilik birliği boyunca yaşanan ve çoğunlukla özel olan konular açığa vurulmayacak ve psikolojik olarak yıpratmayacaktır.
ANLAŞMALI BOŞANMA PROTOKOLÜNDE NEDİR? YER ALMASI GEREKEN HUSUSLAR NELERDİR?
Eşlerin anlaşmalı boşanma davası açmaları halinde dava dilekçelerinin ekine anlaşmalı boşanma protokolünü eklemeleri gerekmektedir. Anlaşmalı boşanma protokolü, eşlerin boşanma ve boşanmanın feri’lerine ilişkin aralarında yapmış oldukları sözleşmedir.
Anlaşmalı boşanma protokolünde; velayet(müşterek çocuk varsa), nafaka, çocukla kişisel ilişki kurulması, ev eşyalarının paylaşımı, tazminat, mal rejiminin tasfiyesi ve ziynet eşyasına ilişkin tarafların mutabık olduğu şartların yer alması gerekmektedir.
Dikkat edilmelidir ki anlaşmalı boşanma protokolünde yer alan şartlara göre taraflar anlaşmalı olarak boşanmış ise artık protokolde yer alan düzenlemelerin değiştirilmesi mümkün değildir. Örneğin; mal rejiminin tasfiyesine ilişkin taraflar anlaşmalı boşanma protokolünde bir paylaşım yapmışlarsa daha sonrasında mal rejiminin tasfiyesi davası açılarak değişiklik talep edemeyeceklerdir. Ancak anlaşmalı boşanma protokolünün daha sonradan değiştirilememesinin istisnaları bulunmaktadır.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASINDAN SONRA VELAYET VEYA NAFAKA DAVASI AÇILABİLİR Mİ?
Eşler anlaşmalı boşanma protokolünde çocuğun nafakası ve velayet hususunda anlaşıp o şekilde boşanmış olsalar dahi daha sonra koşulların değişmesi halinde nafaka ve velayet davası açabilirler. Zira çocuğun nafakası ve velayet kamu düzenini ilgilendirdiğinden anlaşmalı boşanma protokolüyle bu hususlara sınırlama getirilmesi mümkün olmayacaktır. Görüldüğü gibi anlaşmalı boşanma protokolüne rağmen çocuğun nafakası ve velayet konusunda haklı nedenlerin varlığı halinde her zaman dava açılabilecektir.
GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Boşanma aile hukukunu ilgilendiren bir müessese olduğundan anlaşmalı boşanma davaları Aile mahkemelerinin görevli olduğu davalardır. Ancak davanın açılacağı yer mahkemesinde Aile mahkemesi bulunmuyorsa o yer Asliye Hukuk mahkemeleri Aile mahkemesi sıfatıyla anlaşmalı boşanma davasına bakar.
Yetkili olan Aile mahkemesi ise 4721 Sayılı TMK m.168’e göre eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir.
ANLAŞMALI BOŞANMA DAVASINDA VERİLEN KARARA KARŞI İSTİNAF YOLUNA BAŞVURLUR MU?
Eşlerin, ilk derece mahkemesi tarafından verilen anlaşmalı boşanma kararına karşı üst mahkemeye başvurma hakkı bulunmaktadır. Uygulamada genelde Aile mahkemesi tarafından verilen anlaşmalı boşanma kararının ardından eşler bir üst mahkemeye başvuru haklarından açıkça feragat edip boşanma kararının bir an önce kesinleşmesini sağlamaktadırlar. Ancak eşlerden biri üst mahkemeye başvuru hakkından feragat etmeyip bir üst mahkemeye başvurmuşsa ilk derece mahkemesi tarafından verilen anlaşmalı boşanma kararı geçerli olmayacaktır. Açılan dava çekişmeli boşanma davası olarak görülmeye devam edecektir.
Detaylı bilgi almak ve danışmanlık hizmetleri için iletişim bölümündeki bilgilerden Kocaeli avukatlık büromuz Av. Revşan Çiftçi Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.
Comments