18 YAŞINDAN KÜÇÜKKEN İŞLENEN SUÇ MEMURİYETE ENGEL MİDİR?
- Revşan Çiftçi
- 7 Mar
- 3 dakikada okunur
Ceza yargılamasında suç işleyen bir çocuğun suçlu olması yerine küçüğün suça sürüklendiği ilkesi benimsenmektedir. Bir çocuğun bir suç nedeniyle yargılanmasındaki amaç asıl olarak küçüğü cezalandırmak yerine suç işlemekten korunmasıdır. Zira 18 yaşından küçük bir kişinin suçu işlemesindeki temel nedenler, bulunmuş olduğu ortam ve koşullarıdır. Bu nedenle 18 yaşından küçüklerin yargılanmasındaki temel amaç; çocuğun içinde bulunduğu ortamdan çıkarılıp korunması, suç işlemeyi bir yaşam biçimi haline getirmesinin önlenmesi yani çocuğun topluma kazandırılmasıdır. Bu nedenle 18 yaşından küçükken işlenen suç nedeniyle, memur olma hakkından mahrum kalınması söz konusu değildir.

Belirli kamu görevlerinde çalıştırılacak personel hakkında uygulanan güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının yapılmasında, idarenin ulaşabileceği bilgi ve belgelerin belli sınırları vardır. Kamu personeli hakkında sabıka kaydının olduğuna ilişkin yapılacak araştırmada, kişinin 18 yaşından küçükken bir suç işleyip işlemediğine ilişkin bir bilgi verilmez. 5352 sayılı Adli Sicil Kanunun 10.maddesinde;
“ On sekiz yaşından küçüklerle ilgili adlî sicil ve arşiv kayıtları; ancak soruşturma ve kovuşturma kapsamında değerlendirilmek üzere Cumhuriyet başsavcılıkları, hâkim veya mahkemelerce istenebilir.” hükmü yer almaktadır. Buna göre kişilerin on sekiz yaşından küçükken işlediği herhangi bir suça ait kayıtların idari makamlara bildirilmesi hukuken mümkün değildir. Dolayısıyla kişinin 18 yaşından küçükken işlemiş olduğu bir suç nedeniyle memuriyete geçiş hakkı kısıtlanamaz.
Bu yazımız da ilginizi çekebilir: Memurlarda Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması |
Türk Ceza Kanunu m.53’te yer alan düzenlemeye göre ise; “(1)…a)Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden… b) Seçme ve seçilme ehliyetinden c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten,… (4) … fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış olan kişiler hakkında birinci fıkra hükmü uygulanmaz.”
Ceza Kanunumuzdaki düzenlemeden anlaşılacağı üzere 18 yaşından küçükken işlenmiş olan bir suç nedeniyle bir kişinin memur olma hakkı engellenemez.
Anayasa Mahkemesi 27.02.2019 tarih ve 2014/7256 numaralı(link) "Fatih Saraman" başvurusunda; “somut olayda başvurucunun yazılı ve sözlü sınavı kazandığının ilan edilmiş olduğu, on sekiz yaşından küçükken işlediği suça ilişkin kaydın 5352 sayılı Kanun’un 10. maddesinin (3) numaralı fıkrasında yer alan hükme açıkça aykırı şekilde idari makamlara verilmiş olduğu dikkate alındığında özel hayata saygı hakkına yönelik müdahalenin bu yönüyle de kanuni dayanaktan yoksun olduğu anlaşılmaktadır.” yönünde karar vermiştir.
Her ne kadar Anayasa ve kanunlarda 18 yaşından küçükken işlenen suçların memuriyete engel olmadığı açık bir şekilde kabul edilmiş olsa da idare tarafından bu nedene dayalı olarak kişilerin memuriyet başvuruları reddedilmektedir. İdarenin, kişinin 18 yaşından küçükken işlemiş olduğu suça ilişkin bilgilere dayanarak memur olma talebini reddetmesi hukuka aykırıdır. İdare tarafından yapılan bu işlem kanunlara ve kişisel verilerin korunması ilkesine aykırı olup aynı zamanda suç teşkil etmektedir. Zira 18 yaşından küçükken işlenen bir suçun varlığına dair bilgiye yalnızca Cumhuriyet başsavcılığı, hâkim ve mahkemeler aracılığıyla yargılama aşamasında talep edilebilir.
GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME
Kanun ve yönetmelikte 18 yaşından küçükken işlenen suçun memuriyete engel teşkil etmeyeceği açık bir şekilde düzenlenmiş olmasına rağmen uygulamada bu nedenle memuriyet başvurularının reddedildiği görülmektedir. 18 yaşından küçükken işlenen bir suç nedeniyle memuriyet başvurusunun reddedilmesi halinde ilgili kararın iptal edilmesi için iptal davasının açılması gerekir. İptal davasında görevli mahkeme İdare mahkemeleri olup iptali istenen işlemi tesis eden idari merciin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
Detaylı bilgi almak ve danışmanlık hizmetleri için iletişim bölümündeki bilgilerden Kocaeli avukatlık büromuz Av. Revşan Çiftçi Hukuk Bürosu’na ulaşabilirsiniz.
Comments